Sovyetler Birliği, kürtaja yani istenmeyen gebeliklerin sonlandırılmasına ilk olarak izin veren ülkedir. 1920 senesinde, Sovyetler Birliğinde kürtaja resmi olarak izin verildi. Ancak bu aşamada kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarına kadını kürtajdan vazgeçirmek adına gerekli çabayı göstermeleri konusunda da uyarılar yapıldı.
Kürtajın Sovyetler Birliği’nde hak olmasından sonra; kürtaj yaptıran kadınların sayısı 700 bine ulaştı. Bu denli artan kürtaj oranlarının dengede tutulması adına Sovyetler Birliği, kürtaj için bazı şartlar getirdi. Bu şartlar ise; kürtajın gerçekleşebilmesi için annenin sağlığının bozulmasına yol açabilecek tıbbi gerekçelerin olması ya da gebeliğin herhangi bir anomaliye sahip olması olarak belirtildi.
Kürtaj tartışmaları:
Kürtaj, günümüzde halen her ülkede tartışılan bir konudur. Kürtajın tıbbi, etik, dini, psikolojik ve kültürel yansımaları sebebiyle ortak bir görüş birliğine varmak oldukça zordur. Bu sebeple de her ülkenin kendine ait kürtaj yasası bulunmaktadır. Bazı ülkelerde kürtaj her ne olursa olsun yasaktır.
Bununla beraber kürtajın izin verildiği ülkelerde kürtajın gebeliğin kaçıncı haftasına kadar yapılabileceğine dair yasalar farklı olmaktadır. Gelişmiş ülkelerde kürtajla ilgili yasakların daha az olduğu görülürken, gelişmekte olan ve gelişmemiş ülkelerde kürtaj yasalarının daha sıkı olduğu görülmektedir.
Ülkeler arası kürtaj oranlarını etkileyen en önemli etken ise; ülkedeki modern doğum kontrol yöntemlerinin yaygınlığıdır. Ülkenin cinsel açıdan bilinçli olması ve doğum kontrol yöntemleri konusunda eğitimli kişiler barındırması, kürtaj oranlarının azalmasını sağlamaktadır. Özellikle de kürtajın yasak olduğu ve bu sebeple de yasal olmayan koşullarda kürtaj yapılan yerdeki ölüm oranlarını azaltmak adına doğum kontrol yöntemlerini yaygınlaştırmak oldukça önemlidir.
Kürtaj konusunun bu denli tartışılmasının en büyük sebebi din olmaktadır. Kişilerin kürtaja bakış açısı veya hangi sebeplerle yapılması gerektiği bu noktada oldukça önemlidir. Bununla beraber kürtajın kaçıncı haftaya kadar yapılabileceği de halen tartışılan bir konudur. Tıbbi imkanlar kapsamında kürtaj gebeliğin her haftasında yapılabilmektedir. Ancak gebelik haftaları ilerledikçe kürtaja bağlı riskler artmaktadır. Bu sebeple de her ülke; kendi kültürel, etik, dini, tıbbi gelişmişlik düzeyine bağlı olarak kürtajın kaçıncı gebelik haftasına kadar, hangi sebeplerle yapılabileceğine dair farklı yasalar geliştirmiştir.
Dünya ülkelerinin kürtajın hangi sebeplerle yapabileceğine dair harita ise:
Kırmızı: Kürtaj hangi sebeple olursa olsun yasaktır. Kırmızı ile ifade edilen ülkelerde kürtaj kesinlikle yasaktır.
Turuncu: Yalnızca annenin hayatı tehlikede ise kürtaja izin veren ülkeleri ifade etmektedir.
Kahverengi: Anne adayının hayatı tehlikede ise ya da tecavüz gibi durumlar mevcut ise kürtaja izin verilen ülkeleri tanımlamaktadır.
Sarı: Kürtaj, annenin hayatının tehlikede olması gibi sebeplerle beraber bebekte herhangi bir anomali mevcutsa kürtaja izin verilmektedir.
Yeşil: Anne hayatının tehlikede olması, tecavüz, bebekte anomali gibi sebepler dışında şayet sosyoekonomik düzey el vermiyorsa kürtaj olmaya izin veren ülkeleri temsil etmektedir.
Mavi: Ülkemizin de içinde olduğu mavi renkte; kürtaj yukarıda bahsi geçen durumlarda uygulanabilirken, anne isteğine bağlı olarak da kürtaj yapılabilmektedir.
Türkiye’de kürtaj yasası:
1983 senesinde çıkarılan kanun gereğinde Türkiye’de istenmeyen gebeliklerin sonlandırılması yani kürtaj, gebeliğin 10. Haftasına kadar yapılabilmektedir. Bu aşamada 10. Gebelik haftası görülen son adetinin ilk gününden itibaren hesaplanır. Bununla beraber bebeğin ultrason ölçümleri de yapılmaktadır. Şayet 10. Gebelik haftası geçerse yasal olarak kürtajın yapılmasına izin verilmemektedir.
Bunun dışında şayet anne hayatını tehlikeye atan bir durum söz konusu ise gebeliğin herhangi bir haftasında hamilelik sonlandırılabilmektedir. Bebekte ciddi anomaliler mevcut ise, kromozomal bozukluklar meydana gelmiş ise ya da down sendromu söz konusu ise gebeliğin 10. Haftasından sonra da kürtaj yapılabilmektedir. Ancak bu durumun söz konusu olabilmesi için heyet kararı gerekmektedir.